Ankara’da Tertipli Kan Bağışı Yapan Laboratuvar Teknisyeni Emre Çelikbaş’ın Öyküsü

ANKARA’da, hastanede laboratuvar teknisyeni olan Emre Çelikbaş (39), 15 yıl evvel ameliyat olan dayısına kan verdikten sonra her 3 ayda bir tertipli kan bağışında bulunmaya başladı. Çelikbaş, çalıştığı hastane ile Türk Kızılay’ın kan merkezlerine yılda 4 defa kan bağışında bulunduğunu söyleyerek, “Bir hastaya şifa kaynağı olabilmek benim için çok büyük mutluluk” dedi.

A-B-0 kan kümesi sistemini bulan Nobel ödüllü Karl Landsteiner’in doğum günü nedeniyle 14 Haziran, 20 yıldır ‘Dünya İstekli Kan Bağışçıları Günü’ olarak kutlanıyor. Kan bağışının hayati kıymetine dikkat çekmek ve istekli kan bağışçılarına minnettarlığı tabir etmek üzere kutlanan bugün ile kan bağışı farkındalığı kazandırmayı da amaçlıyor.

Ankara‘da Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde laboratuvar teknisyeni olarak çalışan Emre Çelikbaş, 15 yıl evvel ameliyat olan dayısına kan vermesinin akabinde her 3 ayda bir sistemli kan bağışında bulunmaya başladı. Çalıştığı hastane ile Türk Kızılay’ın kan merkezlerine kan bağışında bulunan Çelikbaş, “Yılda 4 sefer, her 3 ayda bir olacak biçimde kan bağışında bulunuyorum. Bazen Kızılay’a ya da bazen bu hastaneye bağışta bulunuyorum. Birinci etapta yakınımın vasıtasıyla geldim. Dayımın gereksinimi vardı kana, kan bağışında bulundum. Lakin sonra bu kan bağışının hastalara yararı olduğunu gördükçe motive oldum. Her 3 ayda bir bağışlamam istikametinde telkinde bulununca uzmanlar, bağışlamaya karar verdim. Kendimi sağlıklı hissettiğim sürece kan verdim. Verdikçe de memnun oldum. Hem hastalara yararı olduğunu görmek, bir şahsa bir yararımın olmasını bilmek beni daha fazla motive etti. Duygusal olarak kan verdikten sonra büyük bir haz hissediyorsun. Büyük bir memnunluk hissediyorsun. Bunun en büyük nedenlerinden biri sonuçta kan dışarıdan üretilebilen bir şey olmadığı için bir hastaya dokunabilmek, bir hastaya yardımcı olabilmek, bir hastaya şifa kaynağı olabilmek çok büyük bir memnunluk kaynağı benim için. Keyifli oluyorum bu biçimde. Dayımın ameliyatta önemli manada kana gereksinimi vardı. Çok bireye ricada bulunmak zorunda kaldık o devir. Biz de kendimiz verdik. Aslında o ricalara bile gerek kalmadan insanların bağışlarla, insanları zora sokmadan hayat kurtarabileceklerini düşünüyorum” dedi.

‘GÖNÜLLÜLÜK ASLINA NAZARAN YAPILMALI’

Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Soner Yılmaz ise Nobel ödüllü bilim insanı Karl Landsteiner’in doğum günü nedeniyle 14 Haziran’ın, 20 yıldır ‘Dünya İstekli Kan Bağışçıları Günü’ olarak kutlandığını söyleyerek, “Bugün hem kan bağışçılarına, kan bağışlayanlara bir teşekkür, hem de daha evvelden kan bağışı yapmayan bireylere bu manada bağış yapma konusunda bir farkındalık yaratmak ve onları bu mevzuda motive etmek gayesini taşıyor. Sağlıklı bireyler, erkekler yılda 4 sefer, bayanlar ise yılda 3 sefer olmak üzere 18-60 yaş aralığında olmak kaydıyla ve 50 kilogramın üstünde ise bu şahıslar kan bağışçısı olabilmektedirler. Kan bağışı gönüllülük temeline nazaran yapılmalı ve karşılıksız olmalıdır. Biz ülkemizde de bağışçılarımızı bu formda bağış yapmaya davet ediyoruz. Tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de çok değerli, kan bağışı yapmak. Kan acil değil daima bir gereksinimdir. Münasebetiyle biz bağışçılarımızı tertipli bağışçı olma konusunda motive etmek istiyoruz. Daha evvelce kan bağışı yapmayanları birinci sefer kan bağışı yapmaya, hayatında en az 1 kez kan bağışında bulunanları ise tertipli kan bağışçısı olmaya çağırıyoruz. Zira kana hangi kurallarda ve ne kadar ölçüde gereksinimimiz olacağı hiçbir vakit belirli değil” diye konuştu.

About The Author

admin

See author's posts