Dışişleri Bakanı Fidan, İİT Dışişleri Bakanları Kurulu 51. Oturumu’nun açılışında konuştu: (2)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Dünya nüfusunun 4’te birini temsil eden muazzam kaynaklara sahip bir blokun kesimi olan İslam ülkeleri adaleti savunan, hakkı önceleyen bir global sistemin inşasına öncülük etmek zorundadır.” dedi.

Bakan Fidan, İstanbul Lütfi Kırdar Memleketler arası Kongre ve Stant Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Kurulu 51. Oturumu’nun açılışında, iştirakçilere hitap etti.

İslam medeniyetinin izzetini ve hafızasını tarih boyunca taşıyan İstanbul’un bugün de ortak istikbale dayalı umutların yeşerdiği bir buluşma noktası olduğunu söyleyen Fidan, “Bugün bu toplantıyı Gazze’den İran’a, Lübnan’dan Yemen’e uzanan bir kriz çizgisinin maalesef ortasında gerçekleştiriyoruz.” sözünü kullandı.

Fidan, İslam alemini temsil eden birçok ülkenin içinde bulunduğu güç günlerde bu toplantıya iştirak etmesinin dayanışmaya çok hoş bir örnek teşkil ettiğini vurgulayarak “Unutmayalım ki, parçalanan ümmetler zaafa düşer, bölünen kalpler zafer görmez. Biz ümmeti bir bütün olarak görüyoruz.” diye konuştu.

Uluslararası işbirliğin temeli olan çok taraflılığın, sistemin şahsen kendisinin sorgulandığı meşruiyet krizi ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Fidan, artan hoşgörüsüzlük ve kimlik temelli kutuplaşmanın ve milletlerarası hukukun aşınmasının global istikrarsızlık hissini daha da derinleştirdiğinin altını çizdi.

Bakan Fidan, başta BMGK olmak üzere, milletlerarası düzeneklerin işlevsizliğini, Gazze’de süregelen vahşetin tam manasıyla gözler önüne serdiğini vurgulayarak “Teşkilatımız tam da bu bahiste öncü rol oynamalıdır. Dünya nüfusunun 4’te birini temsil eden muazzam kaynaklara sahip bir bloğun kesimi olan İslam ülkeleri adaleti savunan, hakkı önceleyen bir global sistemin inşasına öncülük etmek zorundadır.” dedi.

Toplantıya geniş iştirak sağlanmasının birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme konusundaki kararlılığı ve ortak gücü gösterdiğini belirten Fidan, “İçinden geçilmekte olan çalkantılı periyotta, İslam, hepimizin ivedilikle gereksinim duyduğu gerekli rehberliği sağlamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, Teşkilatın bir diyalog platformu olmanın ötesinde, üye devletlerinin siyasetlerinin eşgüdümünü sağlamada ve fikir birliği oluşturmada kıymetli bir fonksiyon gördüğünü aktardı.

İİT’in kurucu üyesi Türkiye’nin, teşkilatın potansiyelini ortaya koyması için yapan ve öncü rolünü sürdüreceğini vurgulayan Fidan, çalışmaların dört temel alanda, ağırlaştırmayı hedeflediğini aktardı.

Bakan Fidan, Teşkilatın başka ülkeler ve memleketler arası kuruluşlarla ilgilerini geliştirmek için gerekli adımların atılacağını, Müslüman topluluk ve azınlıkların haklarının kararlılıkla savunmaya devam edileceğini lisana getirdi.

“Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız”

İsrail’in Gazze’ye akınlarına değinen Fidan, “Uluslararası toplumun birinci önceliği, mevcut durumun ve bölgesel ve global güvenliği daha da tehlikeye atacak şiddet sarmalına dönüşmesini önlemek olmalıdır.” dedi.

Fidan, “Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız.” diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde atılacak her türlü diplomatik adımların desteklendiğini ve diplomasi trafiğinin sürdürüldüğünü belirtti.

“İİT üyelerinin İsrail’in hareketlerine karşı birlik içinde hareket etmeleri ve İran ile gerçek bir dayanışma sergilemeleri gerektiğine inanıyoruz.” diyen Fidan, şunları kaydetti:

“İsrail, Filistin halkına yönelik soykırım siyasetlerine ve insanlık suçlamalarına devam ediyor. Yalnızca Gazze değil, Batı Şeria’da bir savaş bölgesine dönüştürülüyor. İsrail’in gayesi, Filistinlileri konutlarından sürmek ve iki devletli tahlil vizyonunu sona erdirmektir. kalıcı ateşkes, rehinelerin ve tutukluların özgür bırakılması ve Gazze’ye kesintisiz insani erişim sağlanması önceliğimizdir. Bu gayeyle devam eden müzakereleri güçlü bir halde destekliyoruz. Katar ve Mısır’a bu husustaki çabaları için bir defa daha teşekkür ediyorum.

İki devletli tahlilin adil ve kalıcı barışın sağlanması için uygulanabilir tek yol olduğu açıktır. Filistin topraklarında devam eden işgalin, bölgemizdeki tüm çatışmaların kökeninde yatan neden olduğu artık çok daha net bir hale gelmiştir. Filistin davası ve Kudüs’ün sahiplenilmesi ve İİT’nin var oluş nedenidir.”

“Suriye’nin Teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz”

Bakan Fidan, ortak eforlar sayesinde Suriyeliler ile istikrarlı ve müreffeh bir Suriye amacı doğrultusunda gerekli adımların atılmasının mümkün olduğunu hatırlatarak “Suriye’nin Teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.” dedi.

Suriye’ye devam eden yaptırımların hafifletilmesi süreciyle eş vakitli olarak, Suriye halkının yanında olunmaya devam edilmesi gerektiğini söyleyen Fidan, İslam coğrafyasının kadim bir kesimi Balkanlar’ın yalnızca tarihi bağların değil, birebir vakitte ortak medeniyetin ve kardeşliğinin de derin izleri taşıdığını aktardı.

Fidan, “Bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşlerimiz geçmişte birçok sınamalardan geçtiler.” sözünü kullanarak bugün de parçalanma tehlikesine karşı dirayetle uğraş ettiklerinin altını çizdi.

“Onların yalnız olmadığını, İslam aleminin Bosnalı kardeşlerimize sahip çıktığını göstermek ortak vazifemizdir.” diyen Fidan, bölgedeki ayrımcı, ayrılıkçı ve nefret temelli telaffuzları, dini ve etnik revizyonist yaklaşımları en güçlü formda kınadığını söyledi.

Sudan’da barışa destek

Fidan, Sudan’da yaşanan gelişmeler hakkında konuşarak “Yüreklerimiz sızlamaktadır. Türkiye olarak bu krizi sona erdirmek için tüm bölgesel ve memleketler arası barış eforlarını güçlü bir formda destekliyoruz.” dedi.

Uluslararası toplumunda, Sudan’da barış ve istikrarın sağlanmasında samimi bir halde dayanak olmaya çağıran Fidan, “Unutmayalım ki bu problemin tahlili yalnızca Sudan halkı için değil, Afrika boynuzu başta olmak üzere, kıtanın tamamı için hayati ehemmiyet taşımaktadır.” değerlendirmesini yaptı.

Pakistan- Hindistan ortasındaki çatışma

Pakistan ve Hindistan ortasında yaşanan çatışmaya değinen Fidan, “Güney Asya’daki barış ve istikrarın kırılganlığını bir sefer daha ortaya koymuştur.” değerlendirmesini yaptı.

Fidan, taraflar ortasındaki ateşkes kararını memnuniyetle karşıladığını aktararak bu fırsatın diyalog yoluyla fırsatı çözmek için değerlendirilebileceğinin ümit edildiğini söyledi.

Bakan Fidan, “Keşmir sıkıntısı başta olmak üzere, bölgedeki ihtilaflar çözülmedikçe tansiyon potansiyeli baki kalacaktır. Diyalog kanallarının işler hale getirilmesi lazım.” diye konuştu.

Kıbrıslı Türklerinin doğal haklarına takviye çağrısı

Kıbrıs adasında iki halk ve iki devlet bulunduğunu hatırlatan Fidan, şunları kaydetti:

“İslam dünyasının ayrılmaz kesimi olan Kıbrıs Türk Devleti, İslam İşbirliği Teşkilatında gözlemci olarak temsil edilmektedir. Lakin ne yazık ki Kıbrıslı Türkler onlarca yıldır kendilerine dayatılan haksız ve insanlık dışı izolasyon altında yaşamaya devam etmektedirler. Tüm üye ülkeleri, Kıbrıslı Türklerin doğal haklarını desteklemeye ve onlarla direkt temas kurmaya çağırıyoruz.”

(Bitti)

About The Author

admin

See author's posts